Şubat 2020’de Toplumsal Tarih; “Bizans ve Osmanlı’da Aşk, Aşıklar ve Cinsellik” başlıklı özel bir dosya ile Bizans ve Osmanlı imparatorluklarında aşk, ilişkiler ve cinsellik konularına odaklanarak hem aşkın hem cinselliğin tarihsel olgular olup farklı dönemlerde farklı biçimlerde algılanıp yaşandığını; dönemin eşcinsellik ve “makbul sevgilinin cinsiyeti” tartışmalarından, sevgililerine ve özgürlüklerine kavuşmak için hukuk mücadelesi vermekten çekinmeyen kadınlarına uzanan geniş bir yelpazede, aşk ve cinsellik etkileşimlerinin zengin tarihinden örneklerle sunuyor.
Şubat 2020 dosyasının ilk makalesini kaleme alan Ingela Nilsson; yüzyıllar boyunca romantik sanatın aşk sahnelerinde kanat çırpan, sevimli görüntüsüne rağmen Antik Yunan mitolojisinde ve edebiyatında oldukça nahoş bir şahsiyet olarak değerlendirilen Aşk Tanrısı Eros’a ve Yunan-Bizans edebiyatında erotik ve manevi bir olgu olarak aşka odaklanıyor. İrvin Cemil Schick; eski Yunan, Abbasi ve Osmanlı dönemlerinde zen-dost/ gulâm-pâre tartışması motifinin ele alındığı örnekler aktararak, bir erkek için sevgilinin makbulünün kadın mı yoksa erkek mi olduğu sorusu üzerinden eşcinselliğin ve cinsel yönelimin tarihsel sürecine odaklanıyor. İpek Hüner Cora; Enderunlu Vâsıf’ın Divan’ında yer alan ve bir annenin evlilik ve kadınlık üzerine öğütleri ile kızının bu öğütlere itirazını içeren iki metnin incelemesini yaparak 19. yüzyılda üst sınıfa mensup olmayan farklı yaş gruplarından kadınların yaşamları, arzuları ve beklentilerine ışık tutuyor. Dosyanın son makalesi olarak Başak Tuğ’un, rızaları alınmadan yapılmış evlilikleri ya da sevdiklerine kavuşabilmek veya özgür kalabilmek için başkasıyla yaptıkları nikâhı bozmaya çalışan genç kadınların hikâyelerine dair incelemesi ise Toplumsal Tarih’in Şubat 2020 sayfaları arasında yerini alıyor.
Dosya dışındaki sayfalarımızda yer alan Yaşar Aksoy’un makalesi, Hasan Tahsin’in son yazılarında Bolşevik Devrimi’nin önderleri Lenin ve Troçki’ye olan ilgiyi ele alıyor. Sümeyye Hoşgör Büke’nin makalesi; Osmanlı İstanbul’unun gündelik hayatında bakkalların rolünü ve önemini, şeriye sicilleri ve ahkâm defterlerinden derlediği zengin kayıtlardan hareketle tartışıyor. M. Fatih Torun ise Osmanlı festivallerinde sergilenen şiddeti konu alan makalesinde fiziksel şiddetin bir iktidar tekniği olarak görülebileceğini öne sürüyor. Misak-ı Milli kararlarının ilan edilişinin 100. yılı vesilesiyle hazırladığı yazısında Zafer Toprak, bu bildirgenin önemini ve temel ilkelerini değerlendiriyor. Meclisten geçen bir tezkere ile Türkiye’nin Libya’ya asker gönderme kararı almasının bu ülkeyle olan tarihsel ilişkilerimizi yeniden siyasetin bir tartışma konusu haline getirmesi vesilesiyle Cemal Atabaş’ın makalesi, bu coğrafyanın 19. yüzyıldan bugüne uluslararası rekabetin konusu haline getirilmesinin hikayesini sunuyor.
Murat Cankara; Osmanlı’da Gayrimüslim Basından başlıklı köşesinde bu ay, 1875-1877 yıllarında İstanbul’da yayımlanan ve kendini “Millî Süreli Yayın” [hantes azkayin] olarak takdim eden mizah dergisi Mimos’un [taklitçi/soytarı] 20 Eylül 1875 tarihli 9. sayısında yer alan “Kahvehane Diplomatları” başlıklı yazıyı aktarırken, derginin tarihine ve bakış açılarına dair genel bir çerçeve çiziyor. Emel Seyhan’ın hazırladığı Osmanlı Basınında Yüz Yıl Önce Bu Ay sayfalarında ise Şubat 1920’de basında yer almış haber kesitlerinden bir derleme sunuluyor.
Dergimize bayiilerimizden, aşağıdaki linkten ve Facebook sayfamızdaki “Şimdi Alışveriş Yap” butonu üzerinden ulaşabilirsiniz.