Bugün sizlere Rus besteci Sergei Rachmaninoff’un pek tanınmayan, sık sık çalınmayan bir bestesini sunmak istiyorum. İki nedenden: Nadir rastlayacağınız için bu vesile ile belki de ilk defa sizlere dinletebilmek ve yorumlayan Türk piyanist Korkmaz Can Sağlam’ı tanımayanlara tanıtmak amacıyla.
Rachmaninoff bestelediği 1. Senfonisinin başarısızlığının sıkıntılarına üzerinden atabilmek ve aynı zamanda kentin insanı cezbeden etkinliklerinden uzaklaşarak kafasını toparlamak, yeni bir senfoni besteleyebilmek amacıyla kızı ve eşiyle 1906 yılında Moskova’dan Almanya’nın Dresden kentine taşınmış. Orada ailecek son derece sakin bir hayat geçirmişler. Yazdığı bir mektupta, “Münzevi bir hayat yaşıyoruz; kimseyi görmüyor, kimseyi tanımıyor, hiçbir yere gitmiyoruz,” demiş.
Böyle demiş de, dikkatini dağıtacak hiçbir şey olmamasına rağmen önce bestelemeye kalkıştığı ilk sonatta çok zor ilerlemekteymiş. Birkaç kez yapısını değiştirmiş. Bu arada bir opera bestelemeye kalkışmış, ondan da vazgeçmiş. Henüz sonatının iki bölümünü tamamlamışken, 1907 Mayıs ayında, bozulan Fransa-Rusya ilişkilerini toparlamak amacıyla Paris’te düzenlenen ve Rus bestecilerinden oluşan bir konsere sırf bir miktar para elde edebilmek amacıyla Alexander Glazunov, Nikolai Rimsky-Korsakov, Alexander Scriabin ile birlikte katılmış. Dresden’e dönmeden ise Moskova’ya uzanmış ve oradaki bazı arkadaşlarına bestelediği sonatını dinleterek fikirlerini almış. Çok uzun bulmuş hepsi, eleştirmiş, sonunda Dresden’e dönerek Nisan 1908’de tamamladığında 45 dakika sürecek sonatı 35 dakikaya indirmiş. İlk kez Ekim 1908’de Moskova’da, ardından Berlin ve Leipzig’de dostu Rus piyanist Konstantin Igumnov tarafından yorumlanan eserin bu ilk sunumlarının hiçbirinde yokmuş Rachmaninoff!
İlki eser boyunca tekrarlanacak temalardan ve motiflerin sunulduğu Allegro moderato, ikincisi kendisi kısa olsa da zor çalınan uzun melodilerin yer aldığı Lento ve üçüncüsü ise yeni bir tema içermeyen ve daha ziyade ilk bölümdeki temaların ve motiflerin tekrarlandığı ve çok tanınmış Rachmaninoff beceri gösterisiyle noktalanan, ama esen gürleyen Allegro molto’dan oluşan üç bölümlük eser tipik klasik dönem sonatları çizgisindedir.
Günümüze kadar her piyanist tarafından değil ama Rahmaninoff’un tüm eserlerini kaydeden piyanistler tarafından yorumlanmış ki bunlar arasında ünlü piyanistimiz İdil Biret de var. Benim size sunduğum yorum ise Mülkiye’den sınıf arkadaşım, eski meslektaşım, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı da yapmış olan rahmetli emekli Büyükelçi Korkmaz Haktanır’ın torunu, Türkiye’nin olağanüstü piyanistlerinden biri olarak yetişen Korkmaz Can Sağlam’ın birkaç ay önce, Kasım 2024’te Japonya’da düzenlenen 12. Hamamatsu Uluslararası Piyano Yarışmasındaki yorumu. Çok ilginçtir, Japon seyirciler herhangi bir gürültüye neden olmaması için konseri baştan sonra ayakta seyretmekteymiş ve sonunda bir alkış seliyle karşılamış.
Yedi yaşında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Bale İlkokulunda müzik eğitimine başlayan Can, Cleveland Müzik Enstitüsünde Antonio Pompa-Baldi ve Sergei Babayan ile çalıştıktan sonra, lisans derecesini Ahmet Ertegün Anma Bursu ile eğitim gördüğü New York’taki ünlü Juilliard Okulundan aldı. 2018 yılında Güher-Süher Pekinel liderliğindeki “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” bursiyeri olarak kabul edildi. Eğitimi sırasında çok sayıda ünlü müzisyenle çalışma fırsatı buldu. Ardından Maestro Babayan yönetiminde Cleveland Müzik Enstitüsünde yüksek lisans çalışmalarını tamamladı. 2024’ye katıldığı Sidney Festivalinde ve Sidney Uluslararası Piyano Yarışmasında Halkın Seçimi Ödülünü kazandı. Şimdilerde ise Teksas’taki Güney Methodist Ünversitesi Algur H. Meadows Sanat Okulunda Maestro Babayan ile “Sanatçı Diploması” programına devam etmekte. İlerdeki yıllarda adı çok anılacak Can’ın, eminim. Şimdiden tanımanızı istedim…