Mezopotamya Vakfı, Kürt folkloru üzerine bölgede 20 kişi ile yaptığı çalışmalar sonucu toplanan öykülerin yer aldığı “Kûçikê Daliqandî” ve “Meryemnîgarê” adlı iki kitabı yayımladı. Vakıf, aynı araştırma sonucu derlenen 8 kitabı daha yayın programına aldı.
Kürt dili üzerine çalışmalar yürüten Mezopotamya Vakfı, Kürtlerin folkloru yani gelenekler, görenekler, töreler, inanışlar, müzik, oyunlar, danslar, giyim kuşam, el sanatları, anonim halk edebiyatı ürünleri üzerine araştırma yapıyor. Bu amaçla oluşturulan 20 kişilik bir ekip, bir süre “masal, öykü, atasözleri, hikaye, destan, mitolojik, bayram, inanç” konularında uzmanlarca eğitildikten sonra 2017 yılında bölgenin çeşitli kentlerine gönderdi. Arşivlerin tasnifi, kayıt ve toplanması için kentler, ilçeler ve köylerde bilgi sahihi olan yurttaşlarla bire bir görüşmeler gerçekleştiren, görüşmeleri görüntülü ve sesli olarak kaydeden ekip, uzun süren bir çalışmanın ardından topladıkları bilgileri derledi.
Bu çalışmanın sonucunda vakıf, “Kûçikê Daliqandî-(Asılmış köpek)” ve “Meryemnîgarê” adlı iki kitap yayınladı. Diyari Asuri’nin derlediği “Kuçikê Daliqandî”, Batman yöresinin kültür değerleri öykülerini içeriyor ve kitapta toplam 15 öykü bulunuyor. Evindar Şevin tarafından kaleme alınan “Meryemnîgarê” adlı kitapta ise Mardin yöresine ait 19 öyküye yer veriliyor. Vakfın oluşturduğu ekibin topladığı bilgiler ışığında 8 kitap da yayına hazırlandı.
Folklorun arşivi oluşturuluyor
Mezopotamya Vakfı Koordinatörü Mikail Bülbül, Kürt folklorunu gelişimi açısından kitapların önemine dikkat çekerek, “Kürt folkloru kötü bir durumda olduğu için vakıf olarak bu yönden çalışmalara ağırlık verdik. Yüzyıllardır devam eden asimilasyon politikaları halen de devam etmekte. Bu politikalara karşı Kürtçe folklorik çalışmalar yaparak, bu politikalara cevap olmak istiyoruz. Biz folkloru bir hazine olarak görüyoruz. Bundan kaynaklı bir an önce folkloru bir arşiv haline getirmek istiyoruz” diye konuştu.
Bölgeye gönderilen 20 kişinin arşivlediği bilgileri kitap haline getirdiklerini hatırlatan Bülbül, şimdiye kadar 2 kitabın çıktığını, 8 kitabında yayına hazır olduğunu söyledi. Bülbül, “Çalışma alanlarına giden 20 kişiye hem kamera hem de ses kayıt cihazı aldık. Bununla hem görüntü hem de ses arşivini oluşturmak istiyoruz. Bu çalışmaları yürüten arkadaşlarımızdan ikisinin Kûçikê Daliqandî ve Meryemnîgarê kitabı çıktı. Eğer imkanlarımız el verirse 8 kitabı da basıp okurlarla buluşturmayı düşünüyoruz. Bu kitaplar, kültür ve sanat hazinesine yeni bir katkıda bulunurken, Kürt kültürünü de arşivlemiş olacağız. Sağlam bir arşiv oluşturup Kültürümüzün kaybolmasını engelleyebiliriz” dedi.
‘Kitaplar o bölgenin dilin yansıtıyor’
Bu türden çalışmalar ile Kürt dilini güçlü kılmayı hedeflediklerini belirten Bülbül, “Bölgelere ayrılan arkadaşların kayıt altına aldığı hikayelerdeki dile de karışmıyoruz. Çünkü o bölgenin dilini yansıtıyor” ifadelerini kullandı.