Deniz Yüce Başarır’ın kadın yazarlarla sohbetlerden oluşan podcast serisi “Elim Kalem de Tutar Kadeh de”nin yeni bölüm konuğu, edebiyatımızın en üretken kadın yazarlarından biri olan Müge İplikçi. Feminizmin, kendisine yön veren temel noktalardan biri olduğunu söyleyen yazar, “kadın” diliyle ilgili arayışının yazdıklarında bir biçimde hissedilebileceğini ifade ediyor.
Romanlarının yanı sıra bir sohbet programıyla da edebiyatseverlerle buluşan İplikçi “En çok ulaşmak istediklerim kadınlar, gençler ve kadın dilini anlamaya yatkın erkekler,” diyor.
Deniz Yüce Başarır neşenin isyanla, hüznün kahkahayla iç içe geçtiği şıkır şıkır sohbetlerden oluşan “Elim Kalem de Tutar Kadeh de”nin yeni bölümünde, 25 yılı aşkın süredir öykü ve romanlarıyla olduğu kadar, araştırma kitaplarıyla da ülkemizin önemli toplumsal sorunlarına, özellikle de kadınları ilgilendiren meselelere dair düşünceler üreten Müge İplikçi’yi ağırlıyor. Dinleyicilere bir yandan neşeli bir sohbete tanık olma diğer yandan da hayatımızı etkileyen birçok konuya dair yeniden düşünme fırsatı sunan bölümde Başarır, İplikçi’nin son öykü kitabı Ah Be Melek’ten can alıcı bir bölümü de seslendiriyor.
“Ben sadece kalemimin yanında durdum”
Eleştirmenlerin “postmodern” yorumuyla kimi zaman dışlamayı kimi zamansa bağırlarına basmayı tercih ettiğine dikkat çeken Müge İplikçi, “Bu süreçte ben sadece kalemimin yanında durdum,” diyor. Kitaplarının yanı sıra “Zeytin Dalı” adlı sohbet programıyla da sevenleriyle buluşan Müge İplikçi “‘Zeytin Dalı’nı edebiyatseverler, gerçek edebiyat takipçileri ve aynı zamanda da edebiyat öğrencileri için yaptığımı söyleyebilirim. Ve bunun karşılığını da görüyorum,” sözleriyle devam ediyor.
“Yazmak benim için yaşamak, nefes alıp vermek gibi”
“Yazmak benim için en baştan beri yaşamak, nefes alıp vermek gibi bir yerde duruyordu. 7-8 yaşından itibaren en büyük hayallerimden biri yazar olmaktı,” diyen İplikçi yazarlığın kendisi için taşıdığı anlamı “Yazmak demek kendi içinde bulunduğum bu yeryüzü cenderesini bir biçimde harflerle, sözcüklerle ve o büyülü paragraflarla aşabilmek ve başka bir şans her zaman var diyebilmekti. Hem kendi içimdeki o iflah olmaz sese hem de naçizane dünyaya,” sözleriyle anlatıyor.
“Yanlış yapmaktan korkmayalım”
“Her kitabımda kendi içinde bir kabuğu açtığımı hissediyorum,” diyen Müge İplikçi bugüne kadar hep öğretilenin aksine yanlış yapmaktan korkmamak gerektiğini vurguluyor. Kadınların, kendi hayatlarında kadın olarak yapmaları gereken bir yolculuk olduğunu söyleyen yazar “Ve ben, o yolculuğu yapan biriyim şu an. Bundan da çok mutluyum. Bu sanırım kalemimde de kendini gösterecektir,” diye ekliyor.