Genel İş Sendikası tarafından hazırlanan bir rapora göre Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun yüzde 18,2’si evde tek başına yaşayor ve yoksullukla mücadele ediyor. Raporda 65 yaş ve üzeri bu kesimin gereksinimlerinin nasıl karşılanacağı belirlenmeden eve hapsedilmesinin büyük mağduriyet yarattığı belirtiliyor.
Dünya genelinde pandemi olarak ilan edilen koronavirüse karşı hem dünyada hem Türkiye’de birçok önlem alındı. Türkiye’de alınan önlemlerden biri de riskli grup olarak adlandırılan 65 yaş ve üstü kişiler için sokağa çıkma yasağı oldu. DİSK Genel İş sendikası hazırladığı “Türkiye’de 65 Yaş ve Üstü Nüfusun Durumu” başlıklı rapor ile bu grubun sorunlarını mercek altına aldı.
65 yaş ve üzeri nüfusun genel durumu ve sorunlarının incelendiği rapora göre Türkiye’de 65 yaş ve üstü nüfus oranı yıldan yıla artıyor. 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2014 yılında 6 milyon 192 bin 962 kişi iken son beş yılda yüzde 21,9 artarak 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 kişi oldu. Bu nüfusun, toplam nüfus içindeki oranı ise 2014 yılındaki yüzde 8,0 seviyesinden 2019 yılında yüzde 9,0’a yükseldi. 65 yaş üstü nüfsun yaş grubuna göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 62,8’nini 65-74 yaş arası, yüzde 28,2’sinin 75-84 yaş arası, yüzde 9,1’inin de 85 yaş ve üstü olduğu görülüyor.
Evde tek başına ve yoksul
Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun yaşam beklentisinin Covid-19 ile mücadele eden ülkelere göre daha düşük olmasının en önemli nedeni yoksulluktur. Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun yoksulluk oranı yüzde 17’dir. Covid-19’un en çok etkilediği ülkelerin başında gelen İtalya’da yoksulluk oranı yüzde 9,7, Fransa’da yüzde 3,6, İspanya’da ise yüzde 10,2’dir. Türkiye’ye en yakın oran İngiltere’de yüzde 15,3, en fazla yaşlı yoksulluğu oranı ise yüzde 23 ile ABD’ye aittir. Toplam yaşlı sayısının 7,5 milyon olduğu dikkate alındığında Türkiye’deki yaşlıların yüzde 18,2’si evde tek başına yaşamaktadır. 65 yaş ve üzeri bu kesimin ihtiyaç ve gereksinimlerinin nasıl karşılanacağı belirlenmeden sokağa çıkma yasağı kararı alınarak büyük bir mağduriyet durumu yaratılmıştır.
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan bu kesimin yaşam yılı beklentisi Covid-19’la mücadele eden diğer ülkelere göre daha düşük. 65 yaş üstü nüfusta yoksulluğun düşük olduğu ve bu gruba yönelik sosyal politikaların yaygın olduğu ülkelerde yaşam yıl beklentisi ülkemize göre daha yüksek.Türkiye’de kadınların 65 yaşından sonra yaşam yıl beklentisi 19 iken İngiltere’de ve Almanya’da 21, İtalya’da 22, İspanya ve Fransa’da 23 yıldan fazladır. Erkekler için ise Türkiye’de 16, Amerika, İngiltere ve Almanya’da 18’den fazla, İtalya, İspanya ve Fransa’da ise 19 yıldan fazladır.
Yüzde 11,6’sı geçinmek için çalışıyor
Yoksulluk oranının diğer ülkelere göre yüksek olduğu ülkemizde, 65 yaş üstü nüfusun önemli bir kısmı geçinebilmek için çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu nedenle 65 yaş üstü nüfus içerisinde çalışanların oranı yıldan yıla artmaktadır. 2014 yılında toplam 65 yaş ve üstü nüfus içerisinde çalışanların oranı yüzde 11,2 iken, 2019 yılında bu oran yüzde 11,6’ya yükselmiştir. İşsizlik oranı ise 2014’de yüzde 2,1 iken 2019 yılında yüzde 3’e yükselmiştir. Toplam 65 yaş üstü nüfusun yüzde 16,6’sı ücretli, maaşlı veya yevmiyeli çalışırken yüzde 56,9’u kendi hesabına, yüzde 20,2’si ücretsiz aile işçisi, yüzde 5,9’u da işverendir.
65 yaş ve üstü çalışanların kayıt dışı çalıştırılma oranı da çok fazladır. 65 yaş üstü çalışanlarda kayıt dışı istihdamı 787 bin kişi ile yüzde 92’dir. 65 yaş üstü çalışanların sadece 64 bin kişi yani yüzde 8’i kayıtlıdır. Kadınların yüzde 3,5’i (8 bin kişi) kayıtlı iken yüzde 96,4’ü (218 bin kişi) kayıt dışı, erkeklerin ise yüzde 9’u (56 bin kişi) kayıtlı iken yüzde 91’i (569 bin kişi) kayıt dışıdır.