Artık nereye gitsek haberler cebimizde. Hele son dakika haberleri…! Bunların hayrı olmaz çoğunlukla. Hiç hayırlı bir son dakika haberine denk geldiniz mi? Yok öyle bir şey…
İşte bi son dakika haberine pazarertesi (01.10) işten çıkıp eve giderken rastladım.
EILMELDUNG: Der Sänger Charles Aznavour ist im Alter von 94 Jahren gestorben.
Okuduğum haberi sessizce tekrar cebime koydum. Sanki öyle yaparsam o haber kendiliğinden silinecek, hiç yaşanmamış olacak…! Halbuki o gün -tam da habere uygun buruk, ağlamaklı pis bir hava vardı. Sokaklar hem ıslak hem de soğuk…
Haberden aklımda kalan 94 oldu. Sonra içimden bir ses aklımda kalan 94 hakkında dedi ki; “İnsan ömrüne göre düşünürsen, 94 iyi bir sayı…” İçimdeki başka bir ses de hemen ona cevap verdi: “Yok canım, 94 eksik bir sayı…! 100 olmalıydı…! Keşke 100´e kadar yaşasaydı…!”
100 deyince Charles Aznavour´un 2016´da George Clooney ile Erivan´da çekilen fotoğrafını düşündüm. İkisi de soykırımın 101. yılında Erivan´a gitmiş, orada soykırım anıtı önünde fotoğrafları çekilmişti. O 94 senenin iki dünya savaşının, -dolayısıyla Ermeniler´e ve daha sonra Yahudiler´e yönelik iki soykırımın sonuçlarına tanıklık ettiği aklıma gelince, yeniden “En az 100 yaşamalıydı Aznavour…!” dedim kendi kendime.
Kendimize gelebilmemiz, ruhumuzdaki tarihsel acıları-yaraları iyileştirebilmemiz için en az altı sene daha yaşayıp kendi yazdığı Chanson´ları (aşk şarkıları…!!!) söylemeliydi.
Sonra hakkında yazılan bazı haberleri okuyunca gördüm ki, aslında onun niyeti de buymuş…! Hatta ölümünden bir kaç gün önce Fransa´daki bir tv röportajında eşinin artık turnelere çıkmamasında ısrar ettiğini, kendisininse sahnede ölmekten mutluluk duyacağını söylemiş.
Peki sahneye ilk ne zaman çıkmış Charles Aznavour?
Onu tam bilmiyorum. Ama çocukken diyebiliriz… İlk olarak anne-babasının Fransa´da işlettiği restorantta kızkardeşi Aida ile birlikte şarkı söylemişler.
Aile Hayatı
Charles Aznavour Ermeni´dir. Asıl, yani resmi kayıtlardaki adı Shahnour Vaghenag Aznavourian (Շահնուր Վաղինակ Ազնաւուրեան). Anne babası 1915´te İzmir´de (Symirna) yaşarken soykırımdan kurtulup Fransa´ya sığınabilen sanatçı bir çift. Kendisi de 22 Mayıs 1924´te Paris´te dünyaya gelmiş.
1946´da yolu Edith Piaf ile kesişene kadar ulaşabildiği, sınırlı bir çevrede şarkılar yazıp söylemiş. Ancak E. Piaf´la çıktığı turnelerden sonra daha çok tanınıp bugünkü kariyerinin yoluna girebilmiş.
Üç kez evlenmiş Charles Aznavour. Üç evlilikten altı çocuk sahibi olmuş. En son evliliği;1966 yılında tanışıp 1967´de evlendiği ve daha sonra 1968´de Ermeni kilisesinin kurallarına uygun olarak dini nikah kıydığı İsveçli Ulla Ingegerd Thorssell ile bugüne kadar süren evliliği. Bu evlilikten Katia (1969), Mischa Lev (1971) ve Nikolas (1977) adlı üç çocuğu var.
“Ermenistan Ulusal Kahramanı”
Charles Aznavur etnik kimliğiyle kendini ifade ederken, evrensel değerleri de temsil eden nadir sanatçılardan biri. Burada sanatçının soykırıma uğrayan kendi halkının(Ermeniler´in) acılarını sarabilmek için her dönem her yerde net ve kararlı bir tutumu olduğunu da belirtmek gerekir.
Özellikle 1988´de Ermenistan´ın kuzeyindeki Spitak bölgesinde yaşanan depremde aktif destek sunmuş (“Ermenistan için Aznavuor” adlı kendi bireysel girişimleriyle kurduğu yardım vakfı). Buna bağlı olarak UNICEF´te Ermenistan´ı temsil etmiş ve hatta bu duyarlılıktan dolayı 2004 yılında kendisine “Ermenistan Ulusal Kahramanı” nişanı, 2008 yılının Aralık ayında da Emenistan vatandaşlığı verilmiştir. C. Aznavour 2009 yılından itibaren Cenevre´de Ermenistan büyük elçiliğini üstlenirken, aynızamanda Birleşmiş Milletler´de de Ermenistan´ı temsil etmiştir.
Yine Fransa devlet başkanı Jacques Chirac´ın 2006´daki Ermenistan ziyareti vesilesiyle Charles Aznavur´un Erivan´da Cumhuriyet Meydanı´nda 50.000 kişiye verdiği konser (30 Eylül 2006) ve 2011 yılında kendisinin adını taşıyan Kültür Merkezi´nin açılışı sırasında Fransa ve Ermenistan devlet başkanlarının orada bulunması Charles Aznavour´un diplomasideki önemini yansıtan bir kaç örnek diyebiliriz.
Sanatı ve Eserleri
1000´den fazla şarkıya söz yazıp bunları yorumlayan Charles Aznavur´un kendi besteleri de var. Sayısız ödülün eşlik ettiği plakları-albümleri 200 milyonun üzerinde satarken yine sayısız konserlerle dünyanın her yerinde Fransa´nın en çok tanınan sanatçısı olma ünvanını kazanmıştır. Charles Aznavour müziğin dışında oyunculuk da yapmış, yaklaşık 70 filmde rol almıştır. Bunlardan en çok tanınanlardan ve ilklerden biri Blechtrommel bir diğeriyse en son rol aldığı ARARAT adlı Atom Egoyan filmidir.
Charles Aznavour´un sanatı ve eserleri olduğunda bu yazının sınırları yetmeyeceğinden, daha doğrusu konu benim yetkinlik alanımı aşacağından, burada bitirmem gerektiğini düşünüyorum. Ancak kendi yazdığı şarkılarından birinden (La Bohéme) küçük bir bölümü çevrirerek paylaşmadan edemeyeceğim. Bu paylaşım belki okyanusta bir damla… Ama bu vesileyle Charles Aznavour´u anlayıp dinlemek, bir daha dinlemek, hep dinlemek, her fırsatta dinlemek okyanusta yüzmek gibi olabilir. Kimbilir belki onu dinledikçe ruhumuz tarihsel derin kesiklerden kurtulacak, iyileşecek, yeniden aşkı hatırlayacak. Kendini ve dolayısıyla herkesi şartsız-koşulsuz sevecek…
bohem (La Bohemé)
………………….
………………….
yola çıkıp eski adresimde geziniyorum.
Ne gençliğimi gören duvarları tanıyorum artık
ne de onu tanıyan sokakları
bir merdivenin en üst basamağında
artık olmayan bir atölyeyi arıyorum.
yeni dekorunun içinde
Montmartre üzgün görünüyor
ve leylaklar ölü…
bohem, bohem
gençlik ve delilikti
bohem bohem
artık hiçbir şey söylemek istemiyor
Soné Gülyan
Köln, 04.10.2018