İklim değişikliği, savaş, evrensel adalet, nükleer silahsızlanma ve uluslararası işçi hakları gibi sorunları ele alan toplumsal hareketlere katılan ve bu konularda eserler kaleme alan Jeremy Brecher’ın “İklim Direnişi: Bir Hayatta Kalma Stratejisi” başlıklı kitabı Yeni İnsan Yayınevi etiketiyle çıktı. Editörlüğünü Ömer Madra’nın üstlendiği kitabı kitabı Türkçeye Dilara Kılıç kazandırdı.
Dünya ikliminin insanlar tarafından tahrip edilişi, evrensel olarak bilinen ve defalarca kez kanıtlanmış bir olgu. Jeremy Brecher, İklim Direnişi’nde bu gerçekliğe dikkat çekiyor ve bu devasa sorun karşısında yapılan çalışmaları adım adım anlatıyor. Bu çalışmaların sonuçlarını, kazandığı başarı ya da başarısızlıkları aktardıktan sonra okur için çözüm önerileri sunuyor.
İklim değişikliği ve küresel ısınma gibi sorunlarla mücadeleyi amaçlayan sayısız çalışmanın varlığı biliniyor. Hükümetlerden ve üst düzey yöneticilerden sivil direnişçilere kadar birçok topluluk veya kişi, iklim direnişi için mücadele veriyor. Yazar, geçmişten günümüze bu çalışmaları ortaya koyan tarihsel bir özet çıkardıktan sonra söz konusu çalışmaların neden başarısız olduğunu da okuyucuya açıklıyor. Jeremy Brecher, iklim direnişindeki başarısızlıkların giderilmesi ve iklim mücadelesi için yasal bir zemin öneriyor. İklim Direnişi bu sayede, yalnızca sorunlardan ve mücadeleden değil; çözümlerden, önerilerden ve stratejilerden bahseden bir kitap olma özelliğiyle ön plana çıkıyor.
İklim Direnişi, “İklimin Korunmasındaki Başarısızlığın Sebepleri” ve “İklimin Korunmasına Yönelik Makul Stratejiler” isimli iki bölümden oluşuyor. Kitabın birinci bölümünde resmî ve gayriresmî iklim hareketleri anlatılarak bu hareketlerin kazanımları, başarısızlıkları ve arka planında yaşanan olaylar irdeleniyor. Birinci bölümde yer alan “Zor Gerçeği Keşfetmek” başlığı altında ise oldukça mühim olan iklim krizi gerçeğinin, iklim direnişindeki yerinden ve farkındalığından bahsediliyor. İlerleyen başlıklarda ise üst düzeyde yapılan çalışmaların, yasal düzenlemelerin ve bu düzenlemelerdeki boşlukların altı çiziliyor; vatandaşların ve sivil toplum örgütlerin çabalarına yer veriliyor. Bu çabaların hangi yollarla başarıya ulaştığı ve neden daha fazla başarıya ulaşamadığı yalın bir dille okuyucuya aktarılıyor.
İklim Direnişi’nin ikinci bölümü, iklimin korunmasına yönelik yöntem ve stratejilere ayrılıyor. “Küresel, Şiddetsiz ve Yasal Direniş” başlığı altında, iklim direnişi için alternatif yollardan bahsediliyor. Bu yollar arasında lobi çalışmaları ve şiddet içeren devrimler bulunsa da Jeremy Brecher, şiddetsiz ve doğrudan yapılacak küresel direnişi savunuyor; hükümetlerin iklim direnişi meselesini gündemlerine koymaları gerektiğinin altını çiziyor. Brecher, hükümetlerin bu amaç için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini de açık ifadelerle ve analizlerle gösteriyor.
İklim Direnişi’nin sonuç bölümünde ise bütüncül ve tutarlı bir perspektif sunuluyor. Yazarın giriş bölümündeki sözleri, kitabın amacını de yansıtıyor aslında: “İklimin korunması için mükemmel bir strateji bekleyecek vaktimiz yok; hepimizin görevi, bulabileceğimiz en iyi stratejiyi bulmak ve harekete geçmektir.”
Jeremy Brecher hakkında
Jeremy Brecher (www.jeremybrecher.org) Save the Humans? Common Preservation in Action ve emek tarihini konu alan Strike! (Kırkıncı yılı vesilesiyle yakın zamanda gözden geçirilmiş yeni baskısı yayınlanmıştır.) isimli eserleri başta olmak üzere, işçi hareketleri ve toplumsal hareketler üzerine birçok kitap kaleme almıştır. 1988 yılından beri iklimi koruma stratejileri üzerine yazmaktadır. Aynı zamanda Labor Network for Sustainability (Sürdürülebilirlik için İşgücü Ağı) isimli hareketin kurucularındandır (www.labor4sustainability.org). Keystone XL boru hattı projesine karşı yapılan ilk eylemlerde gözaltına alınmıştır. Yarım yüzyıldır; nükleer silahsızlanma, insan hakları, Vietnam’da barış, uluslararası işçi hakları, küresel ekonomide adalet, savaş suçlarının denetimi gibi çeşitli alanlarda yer almıştır. Union Graduate School isimli okulda doktorasını yapmış ve belgesel filmiyle beş tane bölgesel Emmy ödülü almıştır.