Hakkımızda
Değerli Mesele dostu,
Basılı yayın hayatına Aralık 2016 itibarıyla son veren Mesele Dergisi, 1 Ocak 2017’den bu yana mesele121.org adresinde yayınına devam ediyor.
Neden mesele121?
Çünkü 10 yıl boyunca kesintisiz her ay yayınlanan Mesele 120. sayısı ile matbaalara veda etti ve internet 121. sayımız oldu.
Mesele’de amacımız kitaplar üzerinden Türkiye’yi ve dünyayı tartışmak ama sadece kitapla sınırlamıyoruz tabii ki…
Öncelikle “Sözümüz” var. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa yayıncılık yapmanın da anlamı kalmıyor…
Sizin sözünüz de bizim için çok değerli… Hakemli dergi olmasak da belli kriterlerimiz var. meseledergisi@gmail.com adresine gönderdiğiniz tüm yazıları okuyoruz, değerlendiriyoruz.
MESELELER
Üniversite öğrencilerinin olup bitenin farkında olarak sürece verdiği tepkiyi önemsemeliyiz. Öğrencilerin belli başlı üniversite şehirlerindeki yürüyüşleri gelecek için umut vericidir.
Bertolt Brecht Temmuz 1937’de Madrid’deki konuşmasında, “Kültür halkın kolektif üretiminin ayrılmaz parçası ise; halkı ekmekten mahrum bırakan şiddet ile şiirden…
Ard arda yaşadığımız faciaların şaşkınlık ve üzüntüsü, yerini “olası yeni facia haberleri” ile eski sessizliğine bıraktı. Suçlamalar ve savunmalar çok…
Müştereklerin (ortak yaşam alanları ve kaynakları) ve kamu hizmetlerinin tasfiye edildiği, her şeyin özelleştirildiği, kâr aracına dönüştürüldüğü bir toplumsal yaşam…
“Eğer kadının kurtuluşu komünizm olmadan hayal bile edilemiyorsa, komünizm de kadının tam kurtuluşu gerçekleşmeden hayal dahi edilemez.”[1] Dünyada büyük dönüşümlere…
“Edebiyat, içimizdeki donmuş denize inen balta olmalıdır.” Franz Kafka “Haksızlığa başkaldırmayan; şair, yazar olamaz… Neye yarar edebiyat bir itiraz, bir…
Aslında günlük olaylar üzerine yazmıyorum ama bu konuda birkaç cümle etmezsem içimdeki yangını söndüremeyeceğim. Kartalkaya yangını beni derinden etkiledi.
Altı ay kadar önce “Kaçak maden ocağının MHP’li sahibi Afgan işçiye diri diri yaktı” haberini gördüğümde, kendi kendime çürüme dediğimi…
“Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.”[1] Tarih, onu üretenin kötü yanı olmasından mıdır nedir, müthiş…
1914 yılının Mart ayında Londra’daki National Gallery’de (Ulusal Müze) her şey yolunda gibiydi. Ta ki Diego Valazquez’in Aynadaki Venüs tablosunu…
Sıcak bir ağustos günü, otobüs kalkış durağı yeni asfaltlanmış, parlıyor ve zift kokusu hala duyuluyor. Bir zamanların körüklü otobüsüne bindi.…
Tarık Ali yeni kitabı You Can’t Please All’da Soğuk Savaş döneminin sonu ve neoliberal küreselleşme dönemi boyunca yaptığı çalışmaları ve…