Hakkımızda
Değerli Mesele dostu,
Basılı yayın hayatına Aralık 2016 itibarıyla son veren Mesele Dergisi, 1 Ocak 2017’den bu yana mesele121.org adresinde yayınına devam ediyor.
Neden mesele121?
Çünkü 10 yıl boyunca kesintisiz her ay yayınlanan Mesele 120. sayısı ile matbaalara veda etti ve internet 121. sayımız oldu.
Mesele’de amacımız kitaplar üzerinden Türkiye’yi ve dünyayı tartışmak ama sadece kitapla sınırlamıyoruz tabii ki…
Öncelikle “Sözümüz” var. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa yayıncılık yapmanın da anlamı kalmıyor…
Sizin sözünüz de bizim için çok değerli… Hakemli dergi olmasak da belli kriterlerimiz var. [email protected] adresine gönderdiğiniz tüm yazıları okuyoruz, değerlendiriyoruz.
KİTAPLIK
The New Yorker başta olmak üzere birçok dergi ve gazetelerde illüstrasyonları yayınlanan dünyaca ünlü sanatçı Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun eserlerinden oluşan…
Fransa’nın prestijli edebiyat ödüllerinden Renaudot’nun sahibi Hrant Dink’in hayatını anlattığı romanla Valérie Manteau oldu. Manteau’nun romanı ‘Le Sillon’ yani ‘Agos’ ismini…
İhtiyarlık, insana, sokakta yürürken düşmemek için adımlarına dikkat kesilmeye başladığı zaman gelir.Ne vakit sol ayağınıza güvenip sağ ayağınızı yerden kaldırdığınızda,…
Pera Palace Hotel, geçtiğimiz yıllarda Agatha Christie, Georges Simenon ve Ian Fleming anısına gerçekleştirdiği Kara Hafta Festivali’ni bu yıl efsane…
Reşad Ekrem Koçu’nun yarım kalmış İstanbul Ansiklopedisi’nin basılı 11 cildi ve yayımlanmamış ciltlerinin içerik çalışmalarına dair binlerce belge dijital ortama…
Sınıf arkadaşları, süslenmeyi seven Morris’le alay ediyor ama o bununla baş etmenin yolunu bulacak. Gökkuşağı Listesi’nde bulunan “Morris Micklewhite ve…
Son yıllarda pek çok insan Türkiye’yi terk ederek göç etmek zorunda kaldı. 7 Haziran 2015 seçimlerinden 1 Kasım’da yapılan tekrar…
“Leyleği havada görmek”, herkesin başına olmadık iş açar.Bir kez Hacı Baba leylek havada görülmesin, artık yerinde durulamaz, minderine raptiye konmuş…
Vakti zamanı gelince çiftlik hevesi kurmayanı görülmemiştir.Yaşamında bir kez olsun, orda bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o…
“Ah kimselerin vakti yokDurup ince şeyleri anlamayaKalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar…”Gülten Akın’ın İlkyaz şiirinin bu dillere destan olmuş giriş dizelerini günümüzün…
Çok gülene, yakında nasılsa ağlayacaktır diye iç geçirip vah vah çekilmesi boşuna değildir… Nitekim, gülmekten başına bir bela gelmediyse bile, bu…
Eskilerin,¨ nohut oda, bakla sofa¨ diye küçümenciği sevimli gösteren deyişini, Sahne 3’de sahnelenmiş bir oyundan sonra söylemeden, orayı terk edemezdiniz.Sahne…