Mülkiye Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen “Akademinin Cinsiyeti” konulu söyleşi Mülkiyeliler Birliği’nde gerçekleşti. Söyleşiye Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinden Selda Tuncer, AÜ Tıp Fakültesi’nden Serap Şahinoğlu Kuş ve SBF-Mülkiye Yüksek Lisans Öğrencisi İlgi Kahraman katıldı.
Yoğun ilgi gören söyleşinin açılış konuşmasını yapan Mülkiyeliler Birliği 2. Başkanı Pınar Ecevitoğlu, son zamanlarda akademiden kötü haberler aldıklarını belirterek, cinsiyetçi tahakkümün bazen kendini görünmez hale getirdiğini belirterek “”Görünmeyenleri konuşmak gerekiyor” dedi.
Söyleşinin ilk konuşmasını yapan Serap Şahinoğlu Kuş, tıbbın eril bir meslek olduğunu belirterek başladığı konuşmasında tıp tarihinde sözü edilmeyen kadın hekimleri anlattı. Kendisinin ayrımcılık çalıştığını ancak doğduğu günden beri ayrımcılığın çeşitli biçimlerine tanık olduğunu belirten Şahinoğlu Kuş, konuşmacılara ve izleyicilere “hiç eskilerden bir hekim tanıyor musunuz” diye sordu. Herkesin İbni Sina’yı Hipokrat’ı bildiğini söyleyen Şahinoğlu Kuş, “neden kadınlar akla gelmiyor” diye sordu. Bu soruya yanıt aramanın bile tıbbın ne kadar eril bir meslek olduğunu gösterdiğini kaydeden Şahinoğlu Kuş, akademinin de erkeklerin egemen olduğu bir yer olduğunu belirtti. Kadınların hekimlik mesleğinde kısıtlandıklarını anlatan Şahinoğlu Kuş, kadın öğrencilerin nöbeti olmayan alanları tercih ettiğini ifade etti. Cerrahi gibi alanları tercih eden kadınların “Burada ne işiniz var. Burası erkek alanı” denilerek mobbinge maruz kaldıklarını belirten Şahinoğlu Kuş, kadınların buna direndiğini, akademide kalabilmek için ilk dönem kadın hekimlerin zor koşullarda yaşamak durumunda kaldıklarını anlattı. Akademide hocalar düzeyinde ayrımcılık ve cinsel istismar vakalarının çok olduğunun altını çizen Şahinoğlu Kuş, cinsiyetçi yaklaşımları ortadan kaldırmak için mekanizmalar kurulduğunu belirterek “Daha işin başındayız” dedi.
Ardından söz alan Selda Tuncer, Ceren Damar cinayetini bir kadın cinayeti olduğunu belirtmesinin infiale neden olduğunu hatırlattı. Akademide cinsiyetler arası eşitlik olduğunu söylemenin zor olduğunu vurgulayan Tuncer, “insanların konuşması gerekiyor” dedi. “Aynı şeyleri yaşayan çok fazla kadın var ama konuşamıyor” diyerek sözlerini sürdüren Tuncer, akademinin kendine bakmaktan da korktuğunu söyledi. Paker davasının da farklı olmadığını belirten Tuncer, Paker’i koruyan solcu ve feministlere tepki gösterdi. Tuncer son olarak başka bir akademik kültüre ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Söyleşinin son konuşmasını yapan SBF-Mülkiye Yüksek Lisans Öğrencisi İlgi Kahraman, “SBF’de yaşadıklarımız sokaktan farklı olmadığında hayal kırıklığına uğruyoruz” dedi. Fakültede toplumsal cinsiyet eğitimini yetersizliğini altını çizen Kahraman, öğrenci-hoca arasında yaşanan taciz vakalarının dile getirilemediğini belirtti. Kahraman, “Akademinin huzurunun bozulma zamanı geldi” dedi.