İBB Şehir Tiyatroları “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin … Barış” temasının hâkim olduğu 2024-2026 repertuvarını paylaştı. 2 Ekim’de açılacak yeni tiyatro sezonunda tiyatroseverleri Yaşar Kemal’den Shakespeare’e, Tarık Akan’dan Haldun Taner’e klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları 2024-2026 repertuvarını Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen toplantıyla paylaştı. Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen repertuar tanıtım toplantısında 2023-2024 sezonunda gerçekleştirilen projeler hakkında bilgi veren İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, “İstanbul Klasiklerle Buluşuyor başlığıyla hazırladığımız iki yıllık repertuvar, seyircimizin beğenisi ve kurumumuzun bütün birimlerinde çalışan arkadaşlarımızın sahiplenmesi, özverili çalışması ve inancı ile, büyük bir başarıyla tamamlandı. Cumhuriyetimizin 100. Yılına özel iki çalışma gerçekleştirdik. İlki “Bu Memleket Bizim” ismiyle, bütün mevcudumuzla, bir seferberlik halinde sahnede olduğumuz, görkemli bir oyundu. İkincisi, Türk Tiyatrosu’nun geleceğine ayna tutmak amacıyla, olabildiğince geniş bir katılımla, yine ülke tiyatrosunun bütünlükçü temsiliyetini önemseyen bir çağrıyla düzenlediğimiz, “100 Yıllık Ayna, Tiyatro Çalıştayı” idi.”
149 farklı oyun, 1.643 seans, 13 turne
Ayşegül İşsever, iki yıllık İstanbul Klasiklerle Buluşuyor repertuvarının, yüzde 91 doluluk oranı ve yüzde 95 seyirci memnuniyeti ile tamamlandığını söyledi. Sahnelerde 6’sı Genç Günler kapsamında 54 oyunun seyirciyle buluştuğunu anlatan İşsever, 5’i kurumsal tiyatrolar olmak üzere, 6’sı çocuk şenliğinde, 67’si Genç Günler’de ve 17’si Liseler Arası Tiyatro Buluşması’nda olmak üzere, kendi repertuvarlarıyla birlikte 149 farklı oyunu 1.643 seansta seyirci ile buluşturduklarını aktardı.
6’sı şehir dışı, 3’ü şehir içi ve 4’ü yurt dışı olmak üzere 13 turne gerçekleştirdikleri bilgisini paylaşan İşsever, oyunların 2023 yılında 31, 2024 yılında 18 kategoride ödüle değer görüldüğünü vurguladı. Ayşegül İşsever, “İki yıllık yoğun bir tiyatro sezonunu geride bıraktık. Bugün birlikte iki yıllık uzun bir sanat maratonunun ilk heyecanlarını birlikte yaşayacağız. Bizim için her oyun bir doğum anlamına geliyor” dedi.
İnsana Değer Katacak Oyunlar Hazırlıyoruz
Önümüzdeki sezon, insanın önce kendisiyle, diğer insanlarla, çevresiyle, hayatla, hayvanlarla, bitkiyle, canlı cansız bütün evrenle, havayla, suyla, toprakla, ağaçla iletişimine odaklandıklarını kaydeden İşsever, şu görüşleri paylaştı:
“110 yıllık tarihinde büyük savaşlara tanıklık etmiş bir sanat kurumu olarak, bu savaşların acısını yaşamış, yüreğinde hissetmiş, perdesini daima açmak için üstün bir gayret göstermiş bir sanat kurumu olarak, 2024-2025 tiyatro sezonunda, oldukça geniş bir perspektiften bakarak ve yüzölçümü hayli geniş olabilen ‘yüreğimiz’den ve ‘kültür’ümüzden devşirdiğimiz, sınanmış bilgiden hareket ederek, ‘Sürdürülebilir Bir Dünya İçin, … Barış’ temasını öne çıkarıyoruz.
Üç noktanın boş bıraktığı yerleri, başta bizler sonra seyircimiz ve sonra bütün bir insanlık, birlikte doldurabilir miyiz? Dolduralım isteriz!.. Unutmayalım ki, savaşlar hep yıkım, acı ve göz yaşı getirmiştir!.. Unutmayalım ki, medeniyetler hep sevginin, aşkın ve barışın çocuklarıdır!..”
Şehir Tiyatroları Türkiye turnesine çıkıyor
Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Emrah Özertem de bu sezon 110. yılını kutlayan Şehir Tiyatrolarının sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin bir sanat çınarı olduğunu vurguladı. Özertem, “O yüzden sadece İstanbullu seyircimizle bu kutlamayı gerçekleştirmeyi değil bütün Türkiye’deki sanatseverlerle, vatandaşlarımızla 110. senemizi kutlamayı planlıyoruz. Bu nedenle şöyle bir düşüncemiz var. Türkiye çapında bir turneye çıkmayı planlıyoruz. Birçok şehirde Şehir Tiyatromuzun oyunlarıyla birlikte bütün Türkiye’mizdeki vatandaşlarımızla 110. yaşımızı kutlamak istiyoruz” dedi.
Başdramaturg Dilek Tekintaş ise yeni sezon repertuvarını neden seçtiklerini ve nasıl bir yol izlediklerini anlattı. Tiyatro konusunu hayatın karmaşıklığından ve çelişkilerinden alan ve bundan değer üreterek anlam çıkaran önemli bir sanat dalı olduğunu vurgulayan Tekintaş, “110 yıllık bir kurum olarak değerli olanı korumak, değerli olanı seyirciye iletmek, onlara bir bakış açısı, seyrettikleri şeyi anlamlandırabilecek bir dünya sunmakla görevliyiz. Dünü anlamak, bugünü anlamlandırmak, yarını önerebilmek için elimizdeki en önemli silah kültür ve sanat” dedi.