ABD’li ödüllü bilimkurgu yazarı Eleanor Arnason’un kısa ama çarpıcı romanı Geniş Ovaların Mamutları, Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı. Kitapta Terry Bisson’ın yazarla gerçekleştirdiği bir röportaj da yer alıyor.
Ayrıntı Yayınları, Bilimkurgu Dizisi kapsamında, Tiptree, Mytopoeic, Spectrum ve HOMer ödülü sahibi, Nebula & Hugo Ödülü adayı Eleanor Arnason’un Geniş Ovaların Mamutları adlı kitabını okurlarla buluşturdu. Arnason okurların, doğal karşıladıkları şeyleri sorgulamasına yol açan romanında, mamutların geçen yüzyıla kadar hayatta kaldığı ve yerli Amerikalıların, ziyaretçilerin avlanabilmesi için turlar düzenlediği alternatif bir tarihin hikâyesini içtenlik ve mizahla harmanlanmış bir dille anlatıyor. Amerika’nın karanlık dönemlerinden birini, alternatif bir tarih anlatımıyla ele alan kitapta torunlarına atalarını anlatan Kızılderili bir kadın, “beyaz adam”ın mamutları öldürürken aynı zamanda toplumsal yapıyı ve ekolojiyi nasıl değiştirdiğine de işaret ediyor.
Yasin Öner’in Türkçeleştirdiği Geniş Ovaların Mamutları’nda ayrıca Terry Bisson’ın yazarla gerçekleştirdiği bir röportaj da, “Üçüncü Dünya Savaşı Sırasında Bilimkurgu Yazmak ve ‘Geleceğin Eşiğinde’ Açıksözlü Bir Röportaj” başlığıyla okurları bekliyor.
ELEANOR ARNASON
Eleanor Arnason, 1942’de New York’ta doğdu. Annesi Elizabeth Hickcox Yard, Batı Çin’deki bir misyoner topluluğunda büyüyen bir sosyal hizmet görevlisiydi. Babası Hjorvardur Harvard Arnason, İzlandalı göçmenlerin oğlu ve bir sanat tarihçisiydi.
Sanata, edebiyata, müziğe, tarihe ve sosyal adalete olan ilgisini ebeveynlerinden aldı. Bilime olan ilgisinin nereden geldiğinden emin değil. Belki anne babasının onu teşvik ettiği merakından, belki de Captain Video’yu televizyonda gördüğü ilk andan itibaren sevdiği bilimkurgudan.
Erken çocukluğunu New York, Chicago, Washington, D.C., Londra, Paris ve St. Paul’da yaşayarak geçirdi. 1949’da babası Minneapolis’teki Walker Sanat Merkezi’nin müdürü oldu ve ailesi, Walker’ın savaş sonrası tasarım projesi olarak inşa ettiği geleceğin evine taşındı. Bayan Arnason, 1960 yılına kadar (İdea Evi#2 olarak adlandırılan) bu evde yaşadı.
Swarthmore Koleji’nden lisans derecesini tamamlayarak mezun oldu. 1964’te sanat tarihi alanında doktora yaptı ve 1967’de üniversiteden ayrılıp, kolejler ve sanat müzeleri dışındaki yaşam hakkında bilgi edinmek için ayrıldığı zamana kadar Minnesota Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı.
1967’den 1974’e kadar büro memuru olarak çalıştı ve önce Brooklyn’in merkezinde, sonra Detroit’te ırksal olarak karışık, mavi yakalı mahallelerde yaşadı. Bu, Amerikan şehirlerinin yandığı, Detroit’teki siyah otomobil işçilerinin DRUM’u (Dodge Revolutionary Union Movement) organize ettiği ve Wayne State Üniversitesi öğrenci gazetesinin, “Bir sınıf bilinçli işçi 10.000 öğrenci değerindedir” başlığını attığı bir dönemdi. Bayan Arnason, burada sanat müzeleri dışındaki dünya hakkında çok şey öğrendi. İlk profesyonel satışını, kısa bir hikâyeyle 1972’de New Worlds’e yaptı.
1974’te Detroit’in zor zamanlara gebe olduğuna karar verdi. Amerikan otomobil endüstrisi, yabancı otomobil üreticilerinin güçlü baskısı altındaydı. Üç büyük firmanın rekabetçi kalabilmek için yeni tesislere ihtiyaç duyacağı ona göre ortadaydı ve fabrikaların Detroit’te inşa edilmesi olası değildi. Şehrin sakinleri yüksek sınıf bilincine sahip ve haklarını savunan kişilerdi. Minneapolis’e geri döndü ve yanında yakın arkadaşlığını ve yoldaşlığını hâlâ sürdürdüğü, Detroit işçi sınıfının güzel bir ürünü olan Patrick Arden Wood’u getirdi.
1974’ten beri İkiz Şehirler’de ofislerde, depolarda, büyük bir sanat müzesinde ve (son yıllarda) tarih, barış, adalet ve sanata adanmış bir dizi küçük ve kâr amacı gütmeyen kuruluşta çalıştı.
İlk romanı The Sword Smith, 1978’de yayımlandı. Bunu 1986’da To the Resurrection Station, 1987’de Daughter of the Bear King, 1991’de A Woman of the Iron People ve 1993’te Ring of Swords izledi.
1994 yılından bu yana kısa kurgu üzerine yoğunlaşarak, biri “hwarhath” adında bir uzaylı tür, diğeri de Lydia Duluth adlı yıldızlararası bir maceracı hakkında olmak üzere iki dizi birbiriyle bağlantılı hikâye yarattı. Ayrıca zaman ve uzayda seyahat edebilen; büyük, güçlü ve düzenbaz ruhlar olan Big Mamas hakkında bir dizi bilim¬kurgusal uzun masal üzerinde çalışıyor.
Wyrdsmiths (bilimkurgu ve fantezi düzyazıları) ve Cehennemden Lady Poetesses (bilimkurgu ve fantezi şiiri) adında iki yazı grubuna katılmaktadır.
Amerika Bilimkurgu ve Fantezi Yazarları ile Ulusal Yazarlar Birliği üyesidir. 1991’de UYB, OİB’in (Otomotiv İşçileri Birliği) bir parçası oldu. Sonunda, Detroit’ten ayrıldıktan yıllar sonra bir otomotiv işçisi oldu.
Bu biyografiyi neden üçüncü şahıs olarak yazdığına dair hiçbir fikri yok ama bu şekilde yazdı