Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin “Arazi Özel Raporu”, TEMA Vakfı tarafından Türkçeleştirildi. Alanında hazırlanmış en kapsamlı bilimsel çalışma olarak gösterilen rapor, iklim değişikliği etkilerinin en şiddetli hissedileceği Akdeniz kuşağı ile ilgili önemli bulgular sunuyor.
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından 2019 yılı Ağustos ayında yayımlanan Arazi Özel Raporu; iklim değişikliğinin arazi kullanımı ile ilişkisini ele alıyor. Rapor, TEMA Vakfı’nın temel çalışma alanlarından biri olan arazi bozulumu hakkında önemli bulgular içeriyor. Raporu Türkçe’ye kazandıran TEMA Vakfı bu bulgulara dikkat çekerek, COVID-19 salgını ile yeniden gündeme gelen “doğal alanların tahribatı”, “gıda güvenliği” ve “iklim krizi” tartışmalarının arazi kullanımı ekseninden tekrar ele alınması gerektiğini ifade ediyor.
TEMA Vakfı’nın açık kaynak olarak web sitesinde yayımladığı raporun öne çıkan ve Türkiye’yi de yakından ilgilendiren bulguları şu şekilde;
- Arazi tahribatı ve biyolojik çesitlilik kaybı insanlık tarihinde daha önce görülmemiş bir durumdadır. Dünya’nın yaklaşık %75’ini kullanan insanlar, kullandıkları arazilerin %25’inde tahribata neden oluyor. İnsanlar, ormanların %60-80’ini, doğal otlak alanların %70-90’ını etkiliyor. Arazi tahribatı biyolojik çeşitliliğin %11-14 oranında azalmasının nedeni olarak gösteriliyor. Arazilerin %12-14’ünü teşkil eden tarım arazilerinde yaygın olarak uygulanan toprak işleme erozyona neden oluyor. Erozyon sebebiyle yaşanan toprak kaybı ise toprağın doğal oluşum hızının 100 katına ulaşıyor. Ormansızlaşma, aşırı otlatma ile artan arazi tahribatı ve küresel ısınma erozyonu daha da artırıyor. Toprağın en verimli kısmı olan üst toprağı adım adım yok eden erozyon; toprağın üretkenliğini azaltıyor, insan refahını ve sağlığını olumsuz etkiliyor. Gıdaya olan talep, 1961 yılına göre 9 kat artan kimyasal gübre ve 2 kat artan su kullanımı ile karşılanıyor. Üretilen gıdaların %25-30’u israf ediliyor. İsraf edilen gıdalar iklim değişikliğinin ana nedeni olan sera gazı salımlarının artmasına katkı koyuyor. Arazi kullanımından kaynaklanan sera gazı salımları, küresel sera gazı salımlarının %23’ünü teşkil ediyor.
- Küresel ısınma kurak alanları ve çölleşmeyi artırıyor. 21. yüzyılda sıcak hava dalgalarının sıklık, yoğunluk ve süresinin; kuraklıkların ise sıklık ve yoğunluğunun özellikle Akdeniz bölgesinde ve Güney Afrika’da artacağı tahmin ediliyor. Bu etkiler şimdiden Afrika, Güney Amerika ve Güneydoğu Asya’da görülüyor. Bu bölgelerde kuraklık; daha şiddetli su kıtlığı, daha fazla toprak erozyonu, bitki örtüsü tahribatı, orman yangını, biyolojik çeşitlilik kaybı ve gıda arzının riske girmesi anlamına geliyor. Küresel ısınmanın 2050 yılında 2°C’a ulaşması halinde, kurak bölgelerde yaşayan ve büyük çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 220 milyon insanın etkileneceği tahmin ediliyor.
- Sera gazı salımının azaltılması ve sürdürülebilir arazi yönetimi için alınacak tedbirlerin; iklim değişikliği ile mücadele ve uyum çalışmalarının bugünden hayata geçirilmesi gerekiyor. Atılacak her adım karşılaşılacak tehlikenin daha az olması anlamına geliyor. Arazi tahribatının önlenmesi için etkili arazi yönetim politikalarının geliştirilmesi, arazi kullanım haklarının güvence altına alınması ve arazi kullanım planlarının katılımcı yaklaşımla hazırlanması yapılması gerekenler listesinin başında yer alıyor. İklim değişikliği ile mücadele ve uyum çalışmalarının ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesi için gerekli olan adımları şöyle özetlemek mümkün: Tahrip olmuş arazilerin ıslahı (restorasyonu); tarım arazilerinde toprağı koruyan, toprakta karbon depolanmasını artıracak, hasat kayıplarını azaltacak, hasat artıklarını değerlendirecek uygulamaların yaygınlaşması; tarımda tasarruflu su yönetimin sağlanması; sürdürülebilir orman, otlak ve mera yönetimi; orman yangınlarına karşı önlemlerin artırılması; tüketimin azaltılması; gıda israfının önlenmesi.
Arazi Özel Raporu
Arazi Özel Raporu, IPCC Altıncı Değerlendirme Dönemi tarafından hazırlanan üç özel rapordan biridir. Bu Rapor, IPCC’nin üç çalışma grubunun bilimsel liderliğinde, Ulusal Sera Gazı Envanteri Görev Gücü’nün katkıları ve III. Çalışma Grubu Teknik Destek Birimi desteği ile hazırlanmıştır. Karar Vericiler için Özet Raporu, iklim değişikliği ve arazi ile ilişkili mevcut bilimsel, teknik ve sosyo-ekonomik literatür değerlendirmesini temel alan Özel Rapor’un anahtar bulgularını içeriyor.
Arazi Özel Raporu Karar Vericiler Özeti
- Bölüm: Isınan bir dünyada insanlar, toprak ve iklim
- Bölüm: Uyum ve mücadelede müdahale seçenekleri
- Bölüm: Müdahale seçeneklerinin etkinleştirilmesi
- Bölüm: Yakın vadede eylem planı
- Bölüm: Giriş
- Bölüm: Çerçeve ve Bağlam
- Bölüm: Arazi-İklim Etkileşimleri
- Bölüm: Çölleşme
- Bölüm: Arazi Bozulumu
- Bölüm: Gıda Güvenliği
- Bölüm: Çölleşme, arazi bozulumu, gıda güvenliği ve sera gazı akıları arasındaki bağlantılar
- Bölüm: Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik risk yönetimi ve karar verme