Doğan Özlem, gerek telif gerekse çeviri çalışmalarıyla ülkemizde felsefe eğitiminin ve felsefi düşünme geleneğinin gelişmesine önemli katkılarda bulunan bir felsefecimizdir. Onun kültür bilimleri felsefesi ve tarih felsefesi başta olmak üzere, 1980’li yıllardan bugüne kadar, ülkemizde pek işlenmeyen ve yeterince ilgi gösterilmeyen felsefe disiplinlerinin düşünce hayatımızda etkin biçimde yer almasına ve görünür hale gelmesindeki katkıları, öğrencileri, meslektaşları ve felsefe severler tarafından bilinmektedir.
Meraklılar ve ilgi duyanlar için felsefeye giriş niteliğindeki kitaplar ya da felsefenin düşünme ve araştırma alanlarını ele alan kitaplar önemlidir. Teori ve Pratikte Felsefe Disiplinleri kitabı, teori ve pratikte bu felsefe disiplinlerine ve temel sorunlarına giriş yapmak isteyenler için değerli felsefeci Doğan Özlem tarafından derlenen ve çevrilen yazılardan oluşmaktadır. Bu kitap yıllar önce Günümüzde Felsefe Disiplinleri adıyla yayımlanmıştı. Kitapta bazı disiplinler (mantık, bilgi kuramı, doğa felsefesi, ahlak felsefesi ve estetik) iki ayrı yazıyla ele alınmıştır. Bunun gerekçesini Özlem şöyle açıklar: “Bu yazılar, aynı disiplinin farklı bakış açılarında yine farklı bir şekilde nasıl betimlenebileceğine örnek olmaları bakımından ve okuyucuya bir karşılaştırma yapma olanağı vermek amacıyla art arda konulmuşlardır.”(s. 11)
Felsefenin Yaşam ve Kültür Sorunlarıyla İlgisi
Kitabın Giriş bölümünde yer verilen Alwin Diemer’in “Felsefe” başlıklı yazısı, yaklaşık 17 sayfa, ama içeriği bakımından oldukça yoğun ve aydınlatıcı bir yazı olarak hem felsefenin ne olduğunu, felsefeden neler anlaşıldığını dile getirmekte hem de felsefe hakkında tarihsel-sistematik ve problematik bir çerçeve, düşünce haritası ortaya koymaktadır. Aydınlatıcı olduğu kadar da yol gösterici ve ufuk açıcı nitelikteki bu yazının, felsefe bölümlerinde ders programlarının hazırlanmasında da yararlı olabileceğini düşünüyorum.
Diemer’e göre felsefe, insan kültürüne sonradan katılmış bir fenomendir. Felsefe, “insan kültürünün belli bir aşamasında, insanın kendisini, evreni ve içinde yaşadığı çevreyi anlamak için duyduğu ihtiyacı karşılamak üzere başvurulan bir düşünme ve düşünüm olarak ortaya çıkmıştır.”(s. 13) Felsefenin ortaya çıkışıyla ilgili olarak bu düşünme tarzının yaşamla ve tarihle/tarihsellikle derinden ilişkili olduğuna dikkat çeken Diemer, felsefeye ait soruların, problemlerin ve çözüm denemelerinin, sürekli olarak insan yaşamından türediğini vurgular. Burada felsefenin tarihselliğinin temeli de yer almaktadır. “Problemler hakkında her dönemde ileri sürülen çözümler, felsefe sistemleri ve felsefe okulları halinde karşımıza çıkar. Felsefe, bir bakıma, sorulara ve problemlere getirilen yanıtlar ve çözüm denemeleri, bu yanıt ve çözüm denemelerinin yol açtığı yeni soru ve problemler topluluğudur.”(s. 13)
Felsefenin Temel Disiplinleri
Başlıca felsefe disiplinleri olarak mantık, sembolik mantık, bilgi kuramı, ontoloji, metafizik, doğa felsefesi, bilim kuramı, etik (ahlâk felsefesi), estetik, hukuk felsefesi, tarih felsefesi, siyaset felsefesi ve dil felsefesi; temel konu ve sorunlarıyla ele alınmaktadır. Kitapta yazılarıyla yer alan felsefeciler arasında ise şu isimleri görürüz: Alwin Diemer, Günther Patzig, Robert Feys, Fritz Heinemann, Gert König, Henry Margenau, Wolfgang Stegmüller, Harald Delius, Ivo Frenzel, Günther Stratenwerth, Iring Fetscher, J. V. Kempski, Waltraud Bumann, H. Krings, H. M. Baumgartner.
Felsefenin temel bir disiplini var mıdır, varsa hangisidir? Bu ve buna benzer sorular düşünce tarihinde sıkça sorulagelmiştir. Kimi filozoflar için temel disiplin ontolojidir, kimileri için bilgi kuramı ya da etik… Ayrıca, teorik olan ile pratiğe yönelik olan disiplin/konu ya da düşüncelerin birbiriyle ilişkisini de düşünmek gerekir. Teorinin pratikle ilgisi kadar pratiğin teorik yönü de gözardı edilemez.
Felsefeyi, insanın kendisi, doğa ve çevresi hakkında sorgulamalara girişerek sürdürdüğü bir etkinlik olarak kabul edersek, bu bağlamda hem teorik hem de pratik felsefe disiplinlerine ihtiyacımız olduğunu söylemek yerinde olur. İnsanın kendine, topluma, yaşama ve dünyaya yönelik sorularına cevap arayışında ve yeni sorular ortaya koymasında felsefenin bütün disiplinlerinin belli bir anlamı ve işlevi söz konusudur. Ama kimi filozofların, (özellikle pozitivist ve neopozitivist felsefe geleneğinde yer alan düşünürlerin) çeşitli gerekçelerle felsefeyi yalnızca belli bir alana ya da disipline indirgeme yönünde çabaları olduğunu da hatırlayabiliriz. Ancak elimizdeki kitap, felsefenin geniş, sınırlandırılamaz ve indirgenemez bir etkinlik ve düşünme tarzı olduğunu belirgin biçimde ortaya koymaktadır.
Özgürce Düşünmek ve Yaşamak için felsefe
Doğan hocanın da sunuş yazısında vurguladığı gibi, özlediğimiz ve muhtaç olduğumuz insan tipini, yani düşüncede ve eylemde özgür insanlarımızın çoğalmasına en büyük katkıyı sağlayan şey hiç şüphesiz felsefedir diyebiliriz. Felsefe, düşüncede ve eylemde insana özgür olma olanaklarını sunan, onu özgürleştiren ve hayatta yol gösteren bir pusuladır. Doğan Özlem tarafından derlenen ve çevrilen Teori ve Pratikte Felsefe Disiplinleri kitabı, felsefi düşünme yolunda adım atmak, felsefe disiplinlerine ve bu disiplinlerin temel sorunlarına giriş yapmak isteyenler için yararlı bir kaynaktır.
……
Teori ve Pratikte Felsefe Disiplinleri, Derleyen ve Çeviren: Doğan Özlem, Fol Kitap, 543 s., 2020.