Davul çalmaya Kabataş Erkek Lisesi’nde başlayan Ediz Hafızoğlu, rock ve metal ile tanıştıktan sonra cazın derinliklerine adım atmış. Elvin Jones’un davulunu ilk kez duyduğunda, müziğe bakışının tamamen değiştiğini söylüyor. Ricky Ford Orchestra ile çalmaya başlaması ise Hafızoğlu için önemli bir kırılma noktası olmuş.
Hakkımızda
Değerli Mesele dostu,
Basılı yayın hayatına Aralık 2016 itibarıyla son veren Mesele Dergisi, 1 Ocak 2017’den bu yana mesele121.org adresinde yayınına devam ediyor.
Neden mesele121?
Çünkü 10 yıl boyunca kesintisiz her ay yayınlanan Mesele 120. sayısı ile matbaalara veda etti ve internet 121. sayımız oldu.
Mesele’de amacımız kitaplar üzerinden Türkiye’yi ve dünyayı tartışmak ama sadece kitapla sınırlamıyoruz tabii ki…
Öncelikle “Sözümüz” var. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa yayıncılık yapmanın da anlamı kalmıyor…
Sizin sözünüz de bizim için çok değerli… Hakemli dergi olmasak da belli kriterlerimiz var. meseledergisi@gmail.com adresine gönderdiğiniz tüm yazıları okuyoruz, değerlendiriyoruz.
Bertolt Brecht Temmuz 1937’de Madrid’deki konuşmasında, “Kültür halkın kolektif üretiminin ayrılmaz parçası ise; halkı ekmekten mahrum bırakan şiddet ile şiirden mahrum bırakan şiddetin aynı olması”na[1] dikkat çekerken; “Bu dünyada her daim hiçbir şeyi olmayanların yanında olacağım,” diye haykıran Federico García Lorca’nın faşistlerce katledildiğini anımsamayan var mı?
Bugün sizlere, Bir roman okudum tarihimizi öğrendim, diyerek bir acımızdan bahsetmek istiyorum. Romanın adı, Karanlık Replikaları, yazarı İnanç Türker. Tarihe meraklı ve bilgili olduğunu bildiğim kişilerin bile Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan bu olaydan habersiz olduklarını gördüm. Osmanlı döneminin bir yarasını öyküleştirmiş yazar.
“Ağrı Dağı’nın yamacında bir göl vardır, adına Küp Gölü derler. Çok derinlerdedir; göl değil bir kuyu… En küçük çiçek bile çok keskin kokar ve bu kokular çok uzaklardan duyulur ve her yıl, Ağrı Dağı’nda bahar gözünü açtığında bu çiçeklerle keskin kokular, renklerle, bakır rengi toprakla birlikte Ağrı Dağı’nın güzel, kederli, kara…
Kazım Öz, Türkiye’nin en önemli bağımsız sinemacılarından biri. İnşaat mühendisliği eğitimi almasına rağmen, sinema tutkusuyla bambaşka bir yol seçti. Sinema, onun için sadece bir sanat dalı değil, aynı zamanda topluma dair bir söz söyleme biçimi oldu.
Paradigmanın İflası Nisan 1991’de yayınlandı, iki şey söylüyordu: 1. Bu kafayla olmaz; 2. Bu yol bir yere çıkmaz… Bu ülkenin tarihinde ve o tarihin hiçbir döneminde bir modernite devrimi, bir aydınlanma yaşanmadı… Rejimin geleneksel ideolojisiyle cepheden bir hesaplaşma olmadı… Uyduruk resmî tarih ve resmî ideoloji, toplumun kendisi hakkında düşünmesini engelledi, dumura…
“2012 yılında iş hayatımdaki sıkıntılar yüzünden terk etmek zorunda kaldığım Bodrum’dan İstanbul’a zor şartlar altında geri dönmüştüm. Tekrar toparlanmaya çalışıyordum ama hayat hayal kurmaya mani değil ki… İstanbul’da vapura binip adalara geziye gidecek olanağım yokken, sen tut dünyanın bir ucuna gitmeyi hayal et; insan işte…
TGC yönetimi Siber Güvenlik yasasının mevcut haliyle başta basın ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin keyfilikle sınırlandırılacağı yeni engeller ortaya çıkacağını belirterek “Dezenformasyon Yasası’ndan sonra Siber Güvenlik Yasası ikinci sansür yasası olacaktır” görüşünü paylaştı.
Paul Lafargue, 1883 yılında yayınlanan Tembellik Hakkı adlı eserinde, sanayi devriminin dayattığı uzun çalışma saatlerini ve emeğin kutsanmasını sert bir dille eleştirerek, insanın yalnızca çalışmak için yaratılmadığını savunur. Ona göre, kapitalist sistemin üretimi ve verimliliği mutlak bir değer olarak yüceltmesi, insan doğasına aykırıdır. İnsan yalnızca üretmek için var olan bir makine…
Sevgili çocuk, olacak ne dedikse/ olacak bütün bunlar olacak güzel anam/ tatlı bacım/ kardeşim ‘kısa çöp uzun çöpten hakkın alacak’ bu dünya kalmayacak/ haramilere! diyen şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’den söz etmek istiyorum sana.
Davul çalmaya Kabataş Erkek Lisesi’nde başlayan Ediz Hafızoğlu, rock ve metal ile tanıştıktan sonra cazın derinliklerine adım atmış. Elvin Jones’un davulunu ilk kez duyduğunda, müziğe bakışının tamamen değiştiğini söylüyor. Ricky Ford Orchestra ile çalmaya başlaması ise Hafızoğlu için önemli bir kırılma noktası olmuş.
Bertolt Brecht Temmuz 1937’de Madrid’deki konuşmasında, “Kültür halkın kolektif üretiminin ayrılmaz parçası ise; halkı ekmekten mahrum bırakan şiddet ile şiirden mahrum bırakan şiddetin aynı olması”na[1] dikkat çekerken; “Bu dünyada her daim hiçbir şeyi olmayanların yanında olacağım,” diye haykıran Federico García Lorca’nın faşistlerce katledildiğini anımsamayan var mı?
Bugün sizlere, Bir roman okudum tarihimizi öğrendim, diyerek bir acımızdan bahsetmek istiyorum. Romanın adı, Karanlık Replikaları, yazarı İnanç Türker. Tarihe meraklı ve bilgili olduğunu bildiğim kişilerin bile Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan bu olaydan habersiz olduklarını gördüm. Osmanlı döneminin bir yarasını öyküleştirmiş yazar.
“Ağrı Dağı’nın yamacında bir göl vardır, adına Küp Gölü derler. Çok derinlerdedir; göl değil bir kuyu… En küçük çiçek bile çok keskin kokar ve bu kokular çok uzaklardan duyulur ve her yıl, Ağrı Dağı’nda bahar gözünü açtığında bu çiçeklerle keskin kokular, renklerle, bakır rengi toprakla birlikte Ağrı Dağı’nın güzel, kederli, kara…
Kazım Öz, Türkiye’nin en önemli bağımsız sinemacılarından biri. İnşaat mühendisliği eğitimi almasına rağmen, sinema tutkusuyla bambaşka bir yol seçti. Sinema, onun için sadece bir sanat dalı değil, aynı zamanda topluma dair bir söz söyleme biçimi oldu.
Paradigmanın İflası Nisan 1991’de yayınlandı, iki şey söylüyordu: 1. Bu kafayla olmaz; 2. Bu yol bir yere çıkmaz… Bu ülkenin tarihinde ve o tarihin hiçbir döneminde bir modernite devrimi, bir aydınlanma yaşanmadı… Rejimin geleneksel ideolojisiyle cepheden bir hesaplaşma olmadı… Uyduruk resmî tarih ve resmî ideoloji, toplumun kendisi hakkında düşünmesini engelledi, dumura…
“2012 yılında iş hayatımdaki sıkıntılar yüzünden terk etmek zorunda kaldığım Bodrum’dan İstanbul’a zor şartlar altında geri dönmüştüm. Tekrar toparlanmaya çalışıyordum ama hayat hayal kurmaya mani değil ki… İstanbul’da vapura binip adalara geziye gidecek olanağım yokken, sen tut dünyanın bir ucuna gitmeyi hayal et; insan işte…
TGC yönetimi Siber Güvenlik yasasının mevcut haliyle başta basın ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin keyfilikle sınırlandırılacağı yeni engeller ortaya çıkacağını belirterek “Dezenformasyon Yasası’ndan sonra Siber Güvenlik Yasası ikinci sansür yasası olacaktır” görüşünü paylaştı.
Paul Lafargue, 1883 yılında yayınlanan Tembellik Hakkı adlı eserinde, sanayi devriminin dayattığı uzun çalışma saatlerini ve emeğin kutsanmasını sert bir dille eleştirerek, insanın yalnızca çalışmak için yaratılmadığını savunur. Ona göre, kapitalist sistemin üretimi ve verimliliği mutlak bir değer olarak yüceltmesi, insan doğasına aykırıdır. İnsan yalnızca üretmek için var olan bir makine…
Sevgili çocuk, olacak ne dedikse/ olacak bütün bunlar olacak güzel anam/ tatlı bacım/ kardeşim ‘kısa çöp uzun çöpten hakkın alacak’ bu dünya kalmayacak/ haramilere! diyen şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’den söz etmek istiyorum sana.
Davul çalmaya Kabataş Erkek Lisesi’nde başlayan Ediz Hafızoğlu, rock ve metal ile tanıştıktan sonra cazın derinliklerine adım atmış. Elvin Jones’un davulunu ilk kez duyduğunda, müziğe bakışının tamamen değiştiğini söylüyor. Ricky Ford Orchestra ile çalmaya başlaması ise Hafızoğlu için önemli bir kırılma noktası olmuş.
Bertolt Brecht Temmuz 1937’de Madrid’deki konuşmasında, “Kültür halkın kolektif üretiminin ayrılmaz parçası ise; halkı ekmekten mahrum bırakan şiddet…
USTALARA SAYGI
ÇİZGİLİK
Kaçırmayın!
dergilik
Kaos GL Dergisi’nin Temmuz-Ağustos 2024 sayısı “Uluslararası Ahval” dosya konusuyla yayınlandı. Derginin editör yazısında dosyanın…
Toplumsal Tarih’in 373’üncü sayısı Y. Doğan Çetinkaya’nın editörlüğünde hazırlanan “Türkiye İktisat Kongresini görmek” başlıklı dosya…
Kültür, sanat, edebiyat dergisi Yeni e, 83. sayısında yayınevi emekçilerinin dünyasını merkezine alıyor. “Satır Arasında…
Toplumsal Tarih dergisinin 372. sayısı Siren Çelik editörlüğünde hazırlanan “Bizans’ta hareketlilik” dosyasıyla yayınlandı.
LGBT+’lerin kendi sözlerini söyleyebilecekleri, sorunlarına sahip çıkarak paylaşabilecekleri bir alan yaratmak amacıyla 1994 yılında yola…
Kaos GL Dergisi’nin Temmuz-Ağustos 2024 sayısı “Uluslararası Ahval” dosya konusuyla yayınlandı. Derginin editör yazısında dosyanın…
Toplumsal Tarih’in 373’üncü sayısı Y. Doğan Çetinkaya’nın editörlüğünde hazırlanan “Türkiye İktisat Kongresini görmek” başlıklı dosya…
Kültür, sanat, edebiyat dergisi Yeni e, 83. sayısında yayınevi emekçilerinin dünyasını merkezine alıyor. “Satır Arasında…
Toplumsal Tarih dergisinin 372. sayısı Siren Çelik editörlüğünde hazırlanan “Bizans’ta hareketlilik” dosyasıyla yayınlandı.
LGBT+’lerin kendi sözlerini söyleyebilecekleri, sorunlarına sahip çıkarak paylaşabilecekleri bir alan yaratmak amacıyla 1994 yılında yola…
Kaos GL Dergisi’nin Temmuz-Ağustos 2024 sayısı “Uluslararası Ahval” dosya konusuyla yayınlandı. Derginin editör yazısında dosyanın…
Sosyal Medya
Bihter Hanım sevgiyle büyütülmüş bütün canlılar gibi kendine güvenli, başkalarıyla eşit ilişki kuran, sınırları olan…