1903-1978 yılları arasında yaşamış, Tiblis doğumlu, Ermeni kökenli Aram Haçaturyan, Şostakoviç ve Prokofiyev ile birlikte en ünlü 20. yüzyıl Rus, daha doğrusu Sovyet bestecileri arasında adı anılan biri.
Musiki hayatı hikâyesinin başında tek kelime Rusça bilmeden ve hiçbir müzik eğitimi olmadan 18 yaşında gittiği Moskova’da yetenekli bulunarak Gnessin Enstitüsüne çello öğrencisi olarak kabul edilmesi ve bir zaman sonra Moskova Konservatuvarına geçerek müzik eğitimini tamamlaması var. Başlangıçta kim bilebilirdi bu dahinin zaman içinde eğitim gördüğü bu okulların profesörlerinden bir olacağını! Fakat aynı zamanda Komünist ideallerine yürekten bağlı olmasına ve bunu her fırsatta ifade etmesine rağmen SSCB’de yönetimin inişli çıkışlı iç çekişmelerine kurban edilip Şostakoviç ve Prokofiyev ile birlikte şekilci ve halk karşıtı olmakla suçlanacağını! Neyse ki bir yıl sonra bu saçmalık ortadan kalkacaktı. Hatta sonraki yıllarda üç kez Lenin Nişanı verilecek ve SSCB Devlet Sanatçısı olarak onurlandırılacaktı.
Haçaturyan hayatı boyunca bestelediği çok sayıda senfoni, konçerto, film müziği yanında “Gayane” ve ”Spartakus” balelerinin müzikleriyle de tanınır. Ünü hâlâ sadece Rusya’da değil, çeşitli konserleri için ziyaret ettiği ABD, Latin Amerika, Avrupa ve hatta Ortadoğu ülkelerinde de çok yaygındır. 2013’te eserleri UNESCO’nun “Dünya Belleği Programı” kapsamına alınmıştır.
Bugün sizlere benim çok çarpıcı bulduğum Keman Konçertosunu sunuyorum. Bu eserin özelliği büyük oranda coşkulu Ermeni halk müziği ve danslarının melodi ve ritimlerine dayanması. Haçaturyan 1940’da ünlü Sovyet kemancı David Oistrakh için bestelediği bu konçertoyu hiç zorlanmadan bestelediğini, çünkü kökeninin dayandığı Ermeni folklorunun sular seller gibi beynine aktığını söylemiş.
“Allegro con fermezza”, “Andante sostenuto” ve “Allegro vivace” tempolu üç bölümden oluşan konçerto, hızlı, fıkır fıkır bir başlangıcın ardından lirik bir melodiye dönüşüyor. Derken âdeta bir rapsodi niteliği kazanıyor. Son bölümü ise “bir hareket kasırgası” olarak nitelenmiş, ustalık istiyor çalmak için. Halk ezgileri çok hakim.
Haçaturyan Ermenistan’nın milli hazinelerinden biri olarak Erivan’daki Komitas Pantheon’unda gömülü. Ben de size vereceğim en geçerli konserin Eduard Topçıyan’ın yönettiği Ermeni Filarmoni Orkestrasının eşliğinde bir genç Ermeni kemancının, Sergey Haçatrıyan’ın performansı olmasını doğru buldum: